Mizah Sosyolojisine Giriş: Bergson’un İzinde - 20 Kasım 2025 Perşembe 16.00 - 18.00
Semineri Veren : Dr. Özlem Atik
Dr. Özlem Atik
Gülmenin Katmanları ; Mizah üzerine düşünmek
Mizah Sosyolojisine Giriş: Bergson’un İzinde
Gülünç olanı belirleyen nedir? Gülmek cezalandırmanın bir yolu olabilir mi?
• Henri Bergson, Gülme Üzerine (çev., 2014), ‘On Laughter’ (1900)
Mizah, popülerliği sayesinde her yerde karşımıza çıkan ama tam da bu nedenle akademik alanda uzun süre ihmal edilmiş bir konu. Kısaca, yapısı itibarıyla akademinin “ciddi” konuları arasında yer almaya layık görülmediği söylenebilir. Mahadev Apte’nin “üvey evlat” benzetmesi, bu durumu çok iyi özetler. Oysa mizah çalışmaları alanında kısa bir gezinti, birçok felsefi kavram gibi mizahın da önemli bir tarihsel geçmişi olduğunu bize gösterir üstelik bu geçmiş yalnızca felsefe ile sınırlı değildir, mizah tarih boyunca felsefeden psikanalize, siyasetten gündelik hayata birçok alanda tartışma konusu edilmiştir
Bu seminerde mizahın duygularla ilişkisini, toplumsal hafıza ve güç ilişkilerini nasıl yeniden ürettiğini veya yerleşik hatırlama ve iktidar biçimlerine nasıl meydan okuduğunu tartışacağız. Gündelik yaşamdan, kültürel pratiklerden ve yerel anlatılardan yola çıkarak mizahın çok katmanlı yapısını birlikte açmaya çalışacağız. Mizah, bazen direnmenin, bazen hatırlamanın, bazen de varoluşsal kaygıları ifade etmenin, kolektif bir kimliği ya da bilinçdışı itkileri sorgulamanın bir yolu olabilir mi? Bu seminer, mizahı yalnızca bir ifade biçimi olarak değil; düşünmenin, hatırlamanın ve toplumsal ilişkilenmenin de bir aracı olarak ele almayı amaçlıyor. Her hafta hem kuramsal çerçeveler hem de gündelik örnekler aracılığıyla mizahın bize ne anlattığını ve neleri gizlediğini tartışacağız.
Ücreti : 1000 TL
SEMİNER'E KAYIT OL
Dr. Özlem Atik
Gülmenin Katmanları ; Mizah üzerine düşünmek
Mizah Sosyolojisine Giriş: Bergson’un İzinde
Gülünç olanı belirleyen nedir? Gülmek cezalandırmanın bir yolu olabilir mi?
• Henri Bergson, Gülme Üzerine (çev., 2014), ‘On Laughter’ (1900)
Mizah, popülerliği sayesinde her yerde karşımıza çıkan ama tam da bu nedenle akademik alanda uzun süre ihmal edilmiş bir konu. Kısaca, yapısı itibarıyla akademinin “ciddi” konuları arasında yer almaya layık görülmediği söylenebilir. Mahadev Apte’nin “üvey evlat” benzetmesi, bu durumu çok iyi özetler. Oysa mizah çalışmaları alanında kısa bir gezinti, birçok felsefi kavram gibi mizahın da önemli bir tarihsel geçmişi olduğunu bize gösterir üstelik bu geçmiş yalnızca felsefe ile sınırlı değildir, mizah tarih boyunca felsefeden psikanalize, siyasetten gündelik hayata birçok alanda tartışma konusu edilmiştir
Bu seminerde mizahın duygularla ilişkisini, toplumsal hafıza ve güç ilişkilerini nasıl yeniden ürettiğini veya yerleşik hatırlama ve iktidar biçimlerine nasıl meydan okuduğunu tartışacağız. Gündelik yaşamdan, kültürel pratiklerden ve yerel anlatılardan yola çıkarak mizahın çok katmanlı yapısını birlikte açmaya çalışacağız. Mizah, bazen direnmenin, bazen hatırlamanın, bazen de varoluşsal kaygıları ifade etmenin, kolektif bir kimliği ya da bilinçdışı itkileri sorgulamanın bir yolu olabilir mi? Bu seminer, mizahı yalnızca bir ifade biçimi olarak değil; düşünmenin, hatırlamanın ve toplumsal ilişkilenmenin de bir aracı olarak ele almayı amaçlıyor. Her hafta hem kuramsal çerçeveler hem de gündelik örnekler aracılığıyla mizahın bize ne anlattığını ve neleri gizlediğini tartışacağız.
Ücreti : 1000 TL

